24 Kasım 2009

Üniaktivite Kulüp Buluşmaları - İstanbul

Bu sene Üniaktivite kulüp buluşmalarımız Starbucks'larda gerçekleşiyor. Burak Büyükdemir hocamızın değerli semineriyle renklenen buluşmada Kulüpler için Sosyal Medya Kullanımı ve Planlaması'ydı konumuz. Hocamız internet ve sosyal medyanın gelişiminden, bunu kulüpler ve kendimiz için nasıl kullanabileceğimizi harika bir şekilde anlattı. Eminim katılan kulüp temsilcileri kulüplerinin adını bundan böyle çok daha iyi duyurabilecektir.
Ayrıca kulüpler kendi aralarında tanıştı ve belki de işbirliklerinin temeli atılmış oldu. Starbucks'ın da kahve ve pasta tadımları uykularımızı açtı, kahve tadımı (hatta koklaması :) konusunda bilinçlendirdi.
Bugün Ankara, yarın ise İzmir'deyiz.

Twilight New Moon - Alacakaranlık Yeni Ay

Alacakaranlık üçlemesinin ikinci filmini görme şerefine de nail olduk. İlkine "teenage vampire" fikrinin orijinalliği nedeniyle sempatiyle yaklaşmıştım. İkincisi ise güzel kapışma sahneleri dışında çok basit geldi. Özellikle hiçbir derinliği olmayan diyaloglar eğer gerçekten kitaptan alındıysa "bu kitap nasıl bu kadar satıyor" diye düşündürdü beni. TÜYAP Kitap Fuarı'ndan aldım, bir ara bakacağım. Umarım vakit kaybı olmaz.
Yazar kardeşlerim şu olaya bir Bram Stoker'ın Dracula'sı gözünden bakse, bir Ravenloft tadı yakalasa ne de güzel olurdu.
Bu filmde kurtadamların (werewolf) hadiseleri ağırlıkta bu arada...

20 Kasım 2009

19 Kasım 2009 Wasp İstanbul Konseri

Dorock'ta buluşup mekana gidenler kervanına katılmışken orada bira içme zamanını abartıp Taylan Ayık'ı kaçırmışız. İyiymiş diyorlar. Ama asıl hadise pek lezizdi: WASP.

Blackie Lawless amcam yaşına rağmen dökdürdü. Çok görkemli bir sahne yoktu. Arkadaki barkovizyondan kliplerin yayınlanması geçmişle bağlantı kurdurdu. Kalabalık da azımsanacak gibi değildi, Unirock Extreme Fest'ten epey fazlaydı ama.

Sahneye çıkıp mikrofonu deviren delikanlılar, Blackie amcama bir nakarat söyletmedi. Ama arkadan backvokaller kimse söylememesine rağmen geliyor gibiydi. "Yahu prosesör müdür, playback midir, nedir" soruları kurcaladı kafamı.

Pek sevdiğimiz parçalarıyla (On Your Knees, The Idol, I Wanna Be Some Body, Wildchild, Chainsaw Charlie, Blind In Texas...) bir devi daha görmüş olduk. 2006 konserine nedendir hatırlamıyorum, gidememiştim, süper oldu.

13 Kasım 2009

2012 Kıyamet Günü (Doomsday)

Mayaların 21 Aralık 2012'de takvimlerinin sonlanması ve bu tarihin Kıyamet Günü'nü işaret ettiği iddialarından yola çıkan yönetmen Roland Emmerich amca, yine paraları saçtırarak (200 Milyon Dolarcık) devasa bir yapım yapmış. 2 saat 17 dakikalık hadisemizde şahane "dünyanın yokolma" görsellerini izliyoruz beyaz perdede. Üstüne küçük insanların büyük işler başardığına içselleştirerek şahit oluyoruz. Bazen de gülüyoruz.

Dün Üniaktivite Özel Gösterimi'nde siteden bir arkadaşın da değindiği gibi mekan bir sinema salonundan çok kampüse dönmüştü. İlgi o kadar büyüktü ki, en ön koltuklara kadar doluydu. Filmdeki komik veya absürt sahneler üniversitelilerin gözünden kaçmadı ve tebessümle izlediler.

Arada ve film sonrasında yapılan "yahu amma saçmalamışlar bazı yerlerde" muhabbetlerine de şöyle değinmek isterim: Bu kadar güçlü bir yapıma imza atan adamlar, elbette bazı şeylerin gösterildiği şekilde ol(a)mayacağını biliyorlar, elbette bu kadar duygusallaşmanın ya da absürdleşmenin mantıksızlığının farkındalar. Onlar sadece oyunu kurallarına göre oynuyorlar.

"Kurallarına göre" çekilmiş bir dünyanın sonunu merak edenler zaten kaçırmayacaktır.