25 Nisan 2010

Pizza Hut Köfteli & Peynirli Taç Pizza

Sanırım böyle pizzaları sırf benim gibi meraklılar için çıkartıyorlar. Simit kenar, kaşar kenar, komple kaşar, kare pizza, dikdörtgen pizza derken şimdi de taç pizza çıktı. Orta kısmı istediğiniz türde olmakta, kenarları ister peynir, ister köfte, ister karışık. Pek bir olayı yok. Köftesi lezzetli, peynir kreması kötü. Sıcak Pınar Beyaz lezzeti nasılsa öyle. Maksat farklı olsun, hareket gelsin diye yapılmış. Meraklıysanız sadece köfteliyi deneyiniz derim.

15 Nisan 2010

Festival Günlüğü: Arabulucu, Gainsbourg, Aşkın Son Mevsimi, Face, I Killed My Mother, Cell 211


Yönetmen
Joseph Losey
Oyuncular
Julie Christie, Alan Bates, Margaret Leighton
İngiltere, 1970
35 mm / Renkli / 115'

1970'lerin aristokrat İngiliz aile yaşamını, çatışmalarını, ilişkilerini bir çocuğun gözünden gayet iyi anlatsa da, sanırım çekildiği yılların tekniğinden dolayı sıkıldığım çok sahne oldu.

Konu: On iki yaşındaki Leo yaz tatilini arkadaşı ve onun ailesiyle birlikte geçirmeye karar verir. Arkadaşının ablası Marian, nişanlı olmasına rağmen taşralı çiftçi Ted ile yasak aşk yaşamaktadır. Gizli âşıkların mektuplarını taşıma görevini üstlenen Leo, bunu bir oyun gibi algılamaktadır ve içine düştüğü tehlikenin farkında değildir. Harold Pinter ve Joseph Losey'in birlikte çalıştığı son film olan Arabulucu, izleyiciyi sürekli şaşırtan olay örgüsü ve görüntüleriyle İkinci Dünya Savaşı öncesinin atmosferini çok iyi yansıtıyor.


Yönetmen
Joann Sfar
Oyuncular
Éric Elmosnino, Lucy Gordon, Laetitia Casta
Fransa-ABD, 2010
35 mm / Renkli ve Siyah-Beyaz / 130'

Fransız besteci ve söz yazarı Serge Gainsbourg'un hayatını gayet keyifle anlatan bu filmi sevdim. Sıradışı bir insanı tanımak, ilham almak için birebir.

Konu: Yaşamı boyunca protesto edilen, yasaklanan, tartışılan, skandalların baş kahramanı Fransız müzisyen, oyuncu, tabudeviren Serge Gainsbourg bu "kötü" şöhretiyle hem popüler kültür hem de müzik dünyası için her zaman vazgeçilmez oldu. Çizer Joann Sfar kendi çizgi romanından uyarladığı bu ilk filmiyle Gainsbourg'un 1940'lardan Nazi işgali altındaki Paris'te geçen çocukluğundan 1991'deki ölümüne dek sınırlarda yaşadığı hayatı anlatırken, onun isyankâr enerjisi, güzel kadınları ve muhteşem müzikleriyle göz alıcı bir filme imza atıyor. Brigitte Bardot'yu Laetitia Casta'nın canlandırdığı film, Jane Birkin'i canlandıran, Mayıs 2009'da intihar eden genç oyuncu Lucy Gordon'a adandı.


Yönetmen
Michael Hoffman
Oyuncular
Helen Mırren, Christopher Plummer, James McAvoy, Paul Giamatti
Almanya-İngiltere, 2009
35 mm / Renkli / 107'

The Last Station'da Tolstoy ve karısı arasındaki eğlenceli, duygusal ve karışık aşkın hikâyesini anlatıyor. Sinema ve edebiyatı birlikte sevenlere tavsiye edilir. Hem Tolstoy, hem roman uyarlaması, hem de güçlü imgeler ve sinematografiyle dolu iyi bir film.

2009 Roma En İyi Kadın Oyuncu
2009 Hesse (Almanya) En İyi Uluslararası Edebiyat Uyarlaması
Konu: 1910 yılında seksen iki yaşındayken bir tren istasyonunda zatürreden can veren Tolstoy, ölümünün yüzüncü yılında çeşitli etkinliklerle tüm dünyada anılıyor. Jay Parini'nin romanından uyarlanan bu filmde, Tolstoy ile kırk sekiz yıllık karısı ve esin perisi Sofya arasındaki eğlenceli, duygusal ve karmaşık aşkın hikâyesini izlerken büyük yazarın hayatının son yılına tanık oluyoruz. Filmdeki performanslarıyla, Rus kanı taşıyan Helen Mirren En İyi Kadın Oyuncu Christopher Plummer da En İyi Yardımcı Erkek oyuncu dalında Oscar'a aday gösterildi.


Yönetmen
Tsai Ming-Liang
Oyuncular
Lee Kang-Sheng, Laetitia Casta, Jean-Pierre Léaud
Tayvan-Fransa-Belçika-Hollanda, 2009
35 mm / Renkli / 137'

Deneysel bir film. Modern sanattaki video yerleştirmeleri severim. Ama bu tarz video yerleştirmelere benzer 137 dakikalık bir uzun metraj hakikaten baydı. Belki bir film okuma dersiyle iyi gelebilir. Ama salt hali beni sarmadı.

Konu: İstanbul Film Festivali'nde Altın Lale kazanan Tsai Ming-Liang, fetiş oyuncu Lee Kang-sheng ile kült Fransız oyuncu Jean-Pierre Léaud'yu mizahi ve absürt bir Louvre methiyesinde bir araya getiriyor. Louvre Müzesi tarafından ısmarlanan bu sıra dışı film, kayıp ve yas temalarını işliyor. Filmin kahramanı, dev Louvre Müzesi'nde Salome efsanesi hakkında bir film çeken Tayvanlı bir film yapımcısı. Çekimler başlar başlamaz bir dizi sorun çıkıyor: Önce yönetmenin annesi ölüyor, ardından kadının hayaleti ortaya çıkıyor. Filmin oyuncuları arasında Fanny Ardant, Jeanne Moreau, Nathalie Baye ve Mathieu Amalric de var.



Yönetmen
Xavier Dolan
Oyuncular
Anne Dorval, Xavier Dolan, Suzanne Clement
Kanada, 2009
35 mm / Renkli / 100'

Kanada aile yaşamı böyleyse hakikaten eylemi gerçekleştirmemek olası değil :) Farklı bir aile yaşamının en ince detaylarına kadar dalabileceğiniz bir film.

2009 Cannes Yönetmenlerin On Beş Günü: Sanat-Sinema Ödülü, Genç Bakış Ödülü, SACD Ödülü
2009 Vancouver En İyi Kanada Filmi
Konu: Cannes'ın en çok konuşulan filmlerinden olan Annemi Öldürdüm, aynı zamanda Kanada'nın Oscar aday adayı oldu. Filmin merkezinde, annesini sevmeyen eşcinsel lise öğrencisi Hubert var. Annesinin düzenbazca manevralarından ve suçluluktan bunalmış, onu küçümsemekten kendini alamıyor. Bu aşk/nefret ilişkisinin kafa karışıklığıyla Hubert ergenliğin gizemlerine sürükleniyor. Henüz yirmi yaşındaki Xavier Dolan yazıp yönettiği ve başrolünde oynadığı ilk filminde son derece açık sözlü.


Yönetmen
Daniel Monzón
Oyuncular
Luis Tosar, Alberto Ammann, Antonio Resines
İspanya-Fransa, 2009
35 mm / Renkli / 110'

Çok iyi! Kaçırmayınız. Zaten İKSV ek gösterim de koymuş. Hep hapistekileri izledik, şimdi onların tarafından bir isyana bakıyoruz bu filmde. Avatar mantığı var :) Şöyle ki: Aralarına sızan delikanlımız onlardan biri oluyor. Sonrası spoiler, spoiler...

Konu: 2010 Goya En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Erkek Oyuncu (L. Tosar), En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Yeni Erkek Oyuncu, En İyi Kurgu, En İyi Ses Juan gardiyan olmak üzeredir. İşe bir gün erken gelir. İki meslektaşı ona hapishaneyi gezdirirken, birdenbire tavandan düşen bir parçanın çarpmasıyla bayılır. Gardiyanlar onu ayıltmak için 211 numaralı boş hücreye götürür. Juan bilinci kapalı halde hücrede yatarken hapishanede bir ayaklanma patlak verir. Ayıldığında güç bir durumla karşı karşıyadır: Hayatta kalmak için mahkûm rolü oynamak zorundadır.

7 Nisan 2010

Dolapdere Big Gang - Art-ist: Merakla bekliyorum

Dolapdere Big Gang'in yeni albümünde neler var neler: Queen - We Will Rock You, Joan Jett - I Love Rock'n'roll, Sting - Shape Of My Heart, Michael Jackson - Black Or White. İngiliz Kız Grubu Candyrock'tan ve birçok müzisyenden de destek almışlar. Hatta 16 Nisan Cuma da XLarge Club'da bir konserleri var. Merakla beklemekteyim, ne hale geldi bu şarkılar diye :)
Eğlenceli olduğuna eminim ama özellikle I Love Rock'n'roll ve We Will Rock You gibi rockseverlerin kutsal şarkılarını tarumar etmeden farklı bir forma getirmiş olsalar bari diye düşünmeden de edemiyorum.

Basın Bülteni:
Kanun, klarnet, darbuka ve keman gibi ağırlıklı olarak Türk enstrümanları kullanarak yabancı parçalara eşsiz bir yorum katan Dolapdereli 8 müzisyenden kurulu Dolapdere Big Gang yepyeni albümü Art-ist'i F&A Müzik etiketiyle önümüzdeki hafta yayınlamaya hazırlanıyor.

Grubun albüm tanıtım konseri 16 Nisan 2010 Cuma gecesi Beyoğlu'nun sıradışı konser mekanlarından biri olan XLarge'da gerçekleşecek.

İlk iki albümleri 'Local Strangers' ve 'just Feel' ile müzik dünyasına iddialı bir giriş yapan, dünyaca ünlü pop ve rock şarkılarını Türk sazlarıyla alaturka bir yorumla icra eden grup, yurtdışında da oldukça fazla sayıda fan kitlesine sahip.

Repertuvar çalışmasının uzun ve titiz bir araştırma sürecinden sonra tamamlandığı albümün prödöktürlüğünü F&A müzik yapım müzik direktörlüğünü Gökay Süngü üstleniyor. 13 şarkıdan oluşan albümde yine ülkemizde de çok sevilen şarkılar grubun kendine has tarzı ile yorumlandı. İlk iki albümde ağırlıklı olarak 80'li yıllardan seçilen şarkılar seçilirken, bu albümde R&B şarkılar�a bulunuyor.

Sting'in sesi ile sevdiğimiz Shape of My Heart'ta konuk sanatçı olarak Hüsnü Şenlendirici yer alıyor. Albümün bir diğer sürprizi ise İngilizlerin son dönem en popüler kadın gruplarından biri olan Candyrock. Grup, Dolapdere Big Gang'e 3 farklı şarkıda (Are You Gonna Go my Way, Naughty Girl, We Will Rock You/ I Love Rock'n Roll) eşlik ediyor. Rihanna'dan dinlediğimiz Please Don't Stop the Music şarkısında grup ile aynı mikrofonu paylaşan Sharone Eliya ise İsrailli ünlü bir kadın şarkıcı. Karma Chameleon'da da şarkının orijinal yorumcusu Boy George'u duyabilirsiniz.

Dolapdere Big Gang diğer gruplardan farkını şöyle anlatıyor: "Türkiye konumu itibariyle birçok kültürü içinde barındıran ve bu kültürlerden etkilenen bir ülke. Müzikte de bu etkileşimin izlerini görüyoruz. Ama bugüne kadar hep bizim müziğimiz yabancı müzik piyasasına, onların bakış açısına, ritmlerine uyarlanmaya çalışıldı. Biz ise tam tersini yapıyoruz. Çünkü yurt dışına ses vermenin yolunun onlara benzemek, onlar gibi olmaktan değil, kendi değerlerimizden ödün vermeden, kendimiz gibi kalmaktan geçtiğini düşünüyoruz. Biz, onların şarkılarını "biz" gibi yorumluyoruz.

Avusturalya'dan Güney Afrika'ya Rusya'dan İtalya'da onlarca farklı ülkede 3.5 yılda 280'den fazla konser veren Dolapdere Big Gang bu konuda da ayrı bir rekora sahip.

Dolapdere Big Gang Üyeleri:

Emir Yeşil: VOKAL
Gökay Süngü:MÜZİK DİREKTÖRÜ-KEYBOARD
Mustafa Olgan:KANUN
İrfan Keçebaşoğlu:BAS GİTAR
Yusuf Çalkan:KEMAN
Memduh Akatay:PERKÜSYON
Hüseyin Ceylan :PERKÜSYON
Hasan Gözetlik:TROMBON,TROMPET,KLARNET

Şarkı Listesi:
1-)Sting (shape of my heart) Hüsnü Şenledirici
2-)Rihanna (please don� stop the music) featuring - Sharone Eliya
3-)Madcon (Beggin)
4-)Queen (we will rock you) potpori - Joan jett (I love rock and roll ) featuring �English girl band CANDYROCK
5-)Lenny Kravitz (are you gonna go my way) featuring �English girl band CANDYROCK
6-)Beyonce (naughty girl) featuring �English girl band CANDYROCK �Ercan Irmak(ney)
7-)Opus (life is life)
8-)Eric Clapton (I shot the sheriff)
9-)Uhser (caught up) potpori �Eurythmics (sweet dreams)
10-)Robie Williams (supreme)
11-)Micheal Jackson (black or white)
12-)Boy George (karma chameleon) feat. Boy George
13-) Belinda Carlisle (la luna)

6 Nisan 2010

İstanbul Film Festivali: Ben ve Orson Welles - Me And Orson Welles (2008)

İstanbul Film Festivali yine harika bir törenle açıldı. Sanırım bu sene epey yakından takip ediyor olacağım ve bunları her gün aktaracağım. Birçok film yeni vizyona girmediği için festivalde kaçırsanız dahi DVD vb bulma şansınız da olabilir.

Highschool Musical'lerle ünlenen Zac Efron'un başrolde oynadığı film, Orson Welles amcayı ve tiyatroyu çok ince detaylarına kadar Richard (Zac Efron) üzerinden anlatıyor. Yer yer düşen sahneleri olsa da tiyatroya kıyısından köşesinden bulaşan, sevenlerin hoşlanacağını düşündüğüm başarılı bir film. Festival açılışını bu filmle yapmam iyi oldu.

Konu:
Okuldaki derslerinden çok sıkılan Richard Samuels'in hayallerini Broadway süslemektedir. Okulu kırıp Mercury tiyatrosunda dolaşırken, şans eseri Orson Welles ile karşılaşır. Welles o sırada Broadway'de ilk defa sergilenecek olan Shakespeare'in Jul Sezar'nın yönetmenliği ile uğraşmaktadır.

Richard, Welles ile yaptığı sohbet sonrası provaları izleme imkanı sağlar ve Welles'i daha yakından tanımaya başlar. Bu zeki adamın rekabetçi ve hırslı yapısı özel yaşamında da görülmektedir. Eşi Virginia hamileyken, Welles başrol kadın oyuncu Muriel ile birlikte olmaktadır. Richard Welles'in bencil doğasını keşfetmeye ve onu yönlendirmeye başlar.