24 Aralık 2007

Kraliyet Youtube'da Kanal Açtı

YouTube - Broadcast Yourself.
81 yaşındaki İngiltere Kraliçesi Elizabeth, gençlere daha yakın olmak ve teknolojiye kayıtsız kalmadığını göstermek için Youtube'da resmi kanalını açtı. Bizimkiler hala yasaklamaya çalışsın...

23 Aralık 2007

Ritmpark Seray Sever ve Oktay Kaynarca'ya Konuk

Business Week, Zaman Gazetesi ve Dream Dergi röportajlarından sonra TV'ye de konuk oldum :)

Ritmpark, Digiturk'ün en popüler kanallarından ... (more)
Added: November 15, 2007
Ritmpark, Digiturk'ün en popüler kanallarından Türkmax'de yayınlanan ve sunuculuğunu Oktay Kaynarca ve Seray Sever'in üstlendiği "Herşey Dahil" programına konuk oldu. Perküsyon gösterisinin ardından sunucuları da şova dahil eden Ritmpark, izleyicilerin büyük beğenisini kazandı.

2008 Geliyor

2007 iş bakımından pek bir yoğun geçti. Aslında özel hayat anlamında da öyle. Scuba, motorsiklet ehliyeti, yat kaptanlığı, Dubai, Prag...
Her birimizin hayatına bir Facebook girdi ki sormayın; kim kimi nerelerden tanıyor. Lost dizisinin 4,8,15,16,23,42 rakamlarını daha bir düşünür olduk. Heroes da yılsonuna doğru beni saran dizilerden.
Avrupa Yakası da baymaya başladı. Gülse Birsel, yine bizi şaşırtıp yakında toparlar umudumu da sürdürmüyor değilim.
2008 daha keyifli olur umarım. 2007'ye yetişmeyen birçok şeyi 2008'e pasladım. Mart'ta da 25 doluyor; hadi hayırlısı.

21 Eylül 2007

80lerde doğup 90larda çocuk olmak

Süper Baba'nın müziğini flütle çalmışsanız

LC Waikiki veya benetton tüm renkleriyle kıyafetlerinizde önemli markalar olduysa...

SHOW TV'nin müziğini hala hatırlıyorsanız dup dıbu dıp dıp dıbı dıp dum...Tabi ki bir de :İyi TV eyç bi bi, eyç bi bi iyi TV

Önce hüplet sonra gümlet' hayat felsefeniz olmuşsa

Bizimkiler dizisi ertesi gun okul oldugunu bi sureligine unutturduysa

Parliament pazar gecesi sinemaları müziğini duyduğunuzda içinizde hala garip duygular uyanıyorsa (yarın okul var hüznü, ailenin seni yatırıyor olmasına duyduğun kızgınlık, o güzel mavinin romantizmi...)

Polis Akademisindeki her sesi çıkaran adama hayranlık duyuyorsanız

Elm sokağında kabus yüzünden hala yatağın altına bakmaktan korkuyorsanız

Chucky yüzünden en sevdiğiniz oyuncağınızı bile göz önünden kaldırmışsanız

Okulda coca-cola kutusunu ezip mac yaptiysaniz (kızlar yan yatırıp üstüne tam ortasına ayagı yerlestirip ustune basıp yururlerdi, topuklu ayakkabı gibi olurdu)

Apartmanin altindaki zil veya taksi diafonuna basmak müthiş heyecanlı bir yaramazlıksa

Tutti frutti çok ayıp ve olağanüstü merak uyandırıcı bir şovsa

Dört tekerlekli ayakkabının üstüne takılan patenlerden sonra roller bladeler size büyüleyici geldiyse

Bakkala gönderilmenin en güzel yanı küçük sarellenin dibini minik plastik kaşığıyla kazımak veya leblebi tozu yiyip konuşmaya çalışmaksa

Aterideki ördek vurmaca oyununda silahın nasıl çalıştığına hala kafa yoruyorsanız

Işıklı spor aykkabılar hava atmanın önemli bir unsuruysa

Bayramda harçlıklarla aldığınız ilk şey kinder süpriz yumurtasıysa(kağıdını tırnakla yırtmadan dümdüz yapmak da sabır ister doğrusu)

Clementine sizde derin izler bırakmışsa

Kasete kayit yapilabilmesi icin alt tarafinda bulunan karelerin bantla kapatilmasi gerektiğini öğrenmenin önemini biliyorsanız

Commodore 64'de tornavidayla kasetin kafa ayarını yaptıysanız

Anne saat kaç, simiiit, birdir bir, çay kahve gazoz, akşam ebesi, dansa davet, çatlak patlak, yakan top gibi kalabalık oynanan sokak oyunlarından sonra anneniz sizi balkondan yemeğe çağırmışsa
________________________________


"bandıra bandıra ye beni" şarkısını hızlı söylemeye çalıştığınız günler varsa

Rönesans sanatçılarını ilk kez Ninja Kaplubağaların ismi olarak tanıdıysanız

Tele On diye bir kanalı hatırlıyorsanız

Haftasonları çizgi film izlemek için errken kalkmanın ne demek olduğunu biliyorsanız

Şirinler geyiğini arkadaşlarınızla mutlaka çevirdiyseniz (Şirine aslında Gargamel tarafından yapıldı...)

Beğenseniz de beğenmeseniz de tüm çizifilmleri art arda izliyorduysanız

Bir Başka Gece çocukluk hayatınızdaki en görkemli şovsa

Pazar geceleri yıkanma günüyse

Seden Gürel'in neden öyle giyindiğini şimdi sorguluyorsanız

Müzik yelpazesi hayatınıza büyülü yabancı müzisyenler kattıysa

Bir sanal bebeğiniz olmuşsa,

Tetris'i süper hızla oynayabiliyorsanız,

MIRC ergenliğinizin önemli bir parçası olmuşsa(a/s/l ne demek biliyorrsanız)

ICQ nun 11 haneli rakamını ezberlemeye çalışmışsanız.

Pili bitmesin diye kasetleri kalemle havada sarmışsanız,

Çizgifilm şarkılarının ingilizce veya japonca olsa da ezberlemişseniz

Kokulu silgiye, deftere, kaleme harçlığınızı yatırdıysanız.

Eti Cin, Eti Puf, ABC, Balık Kraker, Negro, Bonibon,
Topitop, Yumiyum...vb çok seviyorsanız ve her zaman yeme kabiliyetiniz varsa

Sulugöz'ü düşününce bile ağzınız sulanıyorsa

Küçük bir kızsanız Sindy ile Barbie'yi karşılaştırıyorduysanız

Tsubasa'yı ve küre biçimindeki sahanın sonundaki dev kaleyi hatırlıyorsanız

"Hey Corç versene borç" deyince cevabı hemen yapıştırabiliyorsanız

Macarena dansını yapabiliyorsanız

TV den çekilmiş çizgifilmli sayısız kere izlediğiniz VHS leriniz varsa

Telefonların jetonla çalıştığını hatırliyorsanız

İstop diye bağırdığımızda renk yakalamaya çalışırken onun aslında stop olduğunu uzun zaman önce çözmüşseniz

Saçları renkli ve uzun patlak gözlü çirkin trolleri bile bir furyada satın almışsanız.

Capri Sun ın reklamı ve melodisini hatırlıyorsanız.

Annenizin mavi ped torbalarını şişirip patlattıysanız.

Power Rangers'ın renklerini hatırlıyorsanız

Mc Donalds a gitmek için ailenize yalvardıysanız

Olacak O kadar, Yasemin'in penceresi, Hadi Anlat Bakalım, Adam Olacak Çocuk, Saklambaç.. gibi programları hatırlıyorsanız.

Lambada'nın müziği kulağınızda çalabiliyorsa

"Nereye çufçufluyoruz"un kimin dediğini biliyorsanız.

Sayısız joystik kırdıysanız ve gün gelince artık joystik satılmadığını fark ettiyseniz

Fame City cennetle eşdeğerse

En sevdiğiniz sayı altıysa

Prince of Persia'da alttaki dikenlere düşünce çıkan dınnzk sesini ve kanları hatırlıyorsanız

Mon Ami 48 lik boyalardaki altın ve gümüş renkleri statü sembolüyse

Gençlik hayaliniz Beverly Hills teki havuzlu arabalarsa.

Uhuyla oynamanın zevkini biliyorsanız

Kolalı jelibonun önce kapağını yediyseniz

annenizin poşetler dolusu taso,misket, sporcu kağıtları,
gazoz kapaklarını attığını öğrenince ağladıysanız

Peçete, kağıt, poşet vb... koleksiyonu yapmışsanız
...

Çocukluğumuza dair nostalji zamanı

Katkılarınızla o günleri daha iyi hatırlayacağız.
Lütfen bulduğunuz fotolarını, nostalji Youtube
videolarını, hatırlamak istediğiniz her şeyi paylaşın.

EVET YAŞLANIYORUZ.

(mail forward)

23 Ağustos 2007

Formula 1 Türkiye Özel Kuralları

Formula 1 İstanbul Park Grand Prix'sine artık günler kala heyecan artıyor. Müthiş organizasyona ev sahipliği yapacak olan İstanbul'da hazırlıklar tamam. Meteoroloji pist bölgesi için özel hava raporu bile hazırlıyor. Öte yandan yarışla ilgili esprili e-postalar da internette dolaşmaya başladı. Türk insanının direksiyonda yaşadıklarını hicveden mailler okuyanları kahkahaya boğuyor. İşte Formula 1 Türkiye kuralları... • Türk pilotlar araçlarının bagajlarında mangal bulunduramayacak. • Otomobilde teyp ve anfi teşkilatı varsa söktürülecek, mini vantilatör, kafasını sallayan köpek ve dikiz aynalarında boş CD bulunduran pilotlar yarışa alınmayacak. • Araçların arkasında yazılı bulunan "Canısı, Var Ya, Deli Yürek, Bir Doyamadım Bir de Sabah Uykusuna, Günahkar Sokakların Tövbekar Çocuğu Muhittin; O Şimdi Asker, Tertip İdris, Anan da sollardı" gibi ibareler acilen çıkartılacak. • Pitstop anında (tamir bakım amaçlı kısa mola) teknik ekipten, "Usta gelmişken bir karbüratöre bakıver", ya da diferansiyelden ses geliyor, alt takımlara el atıver" gibi taleplerde bulunulmayacak. • Ülkemize gelen hiçbir yabancı pilotun arabasına yaklaşıp, "Usta kaç yapıyo bu?", "Bizim Almanya´daki kayınçoda bunun aynısından vardı", Bunların ikinci elleri kaça gidiyo hoca" gibi sorular sorulmayacak. • Start verildiği anda arkadan Daaaaat" diye kornayla uyarı yapılmayacak. • Yarış sırasında yabancı pilotlarla çarpışmak suretiyle kaza yapan pilotlarımızın, "Trafik gelmeden yerinden kıpırdatmam arabayı", ya da "Sana sanayiden tanıdık bi ustanın kartını vereyim, git ona yaptır, faturayı ben hallederim" gibi yaklaşımlar göstermelerine kati surette izin verilmeyecek. • Yabancı sigara reklamlarıyla birlikte, milli menfaatler uyarınca, sigara ve içkilerin yanı sıra Vefa Bozacısı gibi reklamlar alınabilecek. Ancak, yarış sırasında kesinlikle çay sigara içilmeyecek. • Cam silici çocuklar pistten uzak tutulacak. • Yine startta bekleyen arabaların arasına, trafik tıkalı zanneden sucu, kağıt helvacı, simitçi gibi seyyar satıcıların girerek sürücülere satış yapması engellenecek. • Piste kati surette hız engelleyici tümsek konmayacak. • Pitstoplarda duran otomobillere kapkaççıların yaklaşmasına izin verilmeyecek. • Otopark mafyasının, pistin etrafındaki 10 kilometre çapındaki alana girmesine kolluk kuvvetleri engel olacak.

Google Earth Sky

Bunu da yaptılar :) Earth, Moon derken şimdi de Sky çıktı. Google Earth'ün son versiyonunda Sky seçeneği ile yıldızları, galaksileri gezebiliyoruz.

5 Ağustos 2007

Türk Telekom'dan İndirimi İkiye Katlayın!

benim 1024 olmuş 4096 aynı fiyata :) belki bol gelir 2048e düşürürüm 20 ytl tasarruf olur. bu arada pazartesi başlıyormuş.
ayrıca hızlı yaz kampanyası diye birşey var. %12 indirim yapıyor bir de bu fiyatlar üstünden. ama iki yıllık sözleşme yapıosunuz. iki yıl içinde bozarsanız indirimleri geri ödüyorsunuz. ben yaptım. en kötü ihtimal bozarsam vadesiz kredi almış gibi geri öderim :) yani internet epey ucuzladı böylece... sağolasın rekabet! (tırstı bunlar smile'dı, superonline'dı falan :)

29 Temmuz 2007

Türk Matrix

Biraz eski sanırım, ama ben yeni gördüm. Cem Yılmaz'ın Türkler Uzayda'ları gibi bir uyarlama:

Tank bana en yakın çıkışı bul:
-en yakını arabayla 30dk uzakta, sana gelmez abi
-iyi bari birşeyler atıştırayım; tank bana en yakın kebapçıyı bul
-abi sende b.kunu çıkardın
-tamam telefon numarasını ver yeter

- tank bana en yakın çıkışı bul
- sayın abim, ikinci köprüye girmişin sen. yok artık bi çıkış senin
için.
- desene tutulucaz iki saat bu trafikte. eee tank anlat bakalım...


- tank beni ara kontürüm bitiyor


-tank bana en yakın çıkışı bul
-neo ' cum çok şanssızsın ben Cezayir depreminden dolayı Telekomda
problem varmış baglanamıyorum biraz beklicen...
-Bana telekomun adresini ver....


- Tank bana en yakın çıkışı bul.!
- Ne tank ı kardesim.! yanniş numara, yannıs numaraaa... ( çtonk )
- Hiii.... hasss...


-Aloo tang
-efendim abi...
-ben bu akşam geç gelicem merak etmeyin diye aradım...


-Aloo tang.. en yakın çıkış nerde?
-bilmiyom nerde? hihihii


- Tank bana en yakın çıkışı bul
- Olm hala ögrenemedim mi yeşil otobüslerde cep telefonu ile konuşmak
yasak. Kapat inince ararsın
- ..hay senin otobüsüne


- tank bana en yakın çıkışı bul!
- hocam en yakın cıkış iki sokak otede ama sen husrev gerede'den
git orada bir tekel bayii var, oradan iki kısa camel da alırsan cok
sevinirim abi..
- senin bulacağın çıkışın taa ....
- aman abi uzatma işte.. soket olsa ben girer alırım biliyorsun..
- o zaman bana acilen para üstünü bütün almak icin fazladan para verme
proğramını yükle..
- sendedir abi


- tank bana en yakın çıkışı bul
- burası SAMI YEN burdan çıkış yok ekieki )))


- tank bana en yakın çıkışı bul!
- yok ya trinity'i alan sen, kahraman olan sen, sonra başın sıkıştımı
tank gel beni kurtar
- haydaa sırası mı kardeşim şimdi bak morpheus'u veriyorum...
- alo tank bozuntusu kafayi yiyeceksin bak
- aman abi özür dilerim


- tank bana en yakın çıkışı bul!
- hocam en yakın beşiktaş hakan pastanesi var ama barbaros'ta
şampiyonluk kutlamaları var trafiğe kapalı oradan gidemezsin
- çabuk tank!
- dur dur ıhlamur'dan gidersen ulaşabılırsin ama orayı da belediye
kazıyor.. başka yere bakıyorum dayan!
- hadi canım hadi güzelim!
- aha mecidiyekoy profilo hocam direk fulya şişli çıkışından git ama
bu saatte de köprü trafigi vardır orada..
- ne diyeyim bilmiyorum tank sana.. senin suçun da degil ki.. neyse
ben agent'i içime alıyorum hakkını helal et..
- abi son derece üzgünüm..


- tank bana en yakın çıkışı bul
- git kendin bul kaldırma beni yerimden
- lan bana bak oraya gelir senin attığın mermileri tek el hareketiyle
durdururum
- ben de senin fişini çekerim
- ulan ulan...


-tank bana en yakın çıkışı bul
-Taksim meydanına git orda mavi bina var......
-hey yakışıklı nereye koşuyorsun böyle..
-Tank ben seni daha sonra ararım..


- Tank bana en yakın çıkışı bul
- Parola?
- Ne parolası ulan?
- Bilmiyon mu?
- Hayır?
- Morpheus dediki o .pne parolayı bilmiyorsa gelmesin
- Ulan bana söylemediki
- Banane abi git ona anlat derdini emir kuluyum ben
- Iyi tamam bana en yakın çıkışı söyle gelince sorarım ona
- Parola?
- Eben?
- I ih degil!!

21 Temmuz 2007

Cafe Crown 3ü1 Arada Karamel

Ürünün üzerine daha sıcak su dökerken karamel kokusu etrafı sarıyor. Çok yoğun bir koku değil, ama beklendiği gibi kıvamında bir koku. Tad olarak, Nescafe'nin berbat karamellisine kıyasla oldukça iyi. Dilin değişik bölümlerine yayılıp, açık, ferah bir tat bırakıyor. Kremanın karamel aromasıyla birleşince oluşturduğu etki olsa gerek.
Karamel severlere tavsiye edilir.

Nescafe'ninki edilmez. Bademli Nescafe 3in1 hiç tavsiye edilmez :)

8 Temmuz 2007

Dream Dergi MySpace

Dream Dergi'nin MySpace'ine rastladım; adım da listede :) Kaç ay oldu Dream dergiye başlayalı... Herşey güzel gidiyor, nazar değmesin.

6 Temmuz 2007

Olup Biten Özeti







Güzel iki animasyon buldum bi forumda. Blog'a ekleyeyim dedim. Dayı oldum bir de 35 gün önce; kuzenim doğum yaptı.




Brandmarker Student Congress vardı Boğaziçi Üniversitesi'nde. Bir hafta oradaydım. Uluslararası bir kongre, gündüz eğitim & gece eğlence. Dil İngilizce. Türkiye'de sanki yurtdışında bir kamptaymışsınız havasını yakalayabiliyorsunuz: www.brandmarker.org.tr
Bu arada elbette geçen sene Gaia'da yaptığımız gibi gazete çıkardık. Pek güzel oldu.

Prag'a gittim bir hafta. Şahaneydi.



Dream Dergi'de Ağustos sayısında Üniaktivite Üniversite Kampüs Rehberi köşesi dışında Stomp ve Ritmgirls üzerine yazdım. Özellikle Stomp çok keyifli oldu.

Asus P525 aldım, Babalar Günü Kampanyası ile Vatan Bilgisayar'dan. %15 indirim çok cici oldu :) Klavyesi ve işlemci hızı epey rahatlattı Pocket PC kullanımımı.

8 Mayıs 2007

YouTube - çankırılı şaban yılana bak

Bir klip bu kadar mı kötü olur :) Klip kızları 500er kilo, şarkı rezil amca rezil...

26 Nisan 2007

Erdem GENÇ- BİR BİRA DAHA AZ - MORÖKÜZ - Blogcu

Yıllar önce yazdığım bir yazıyı tanımadığım bir arkadaş, blog'una eklemiş. Heavy metal piyasasının çok da değişmediğini hatırlattı bana.

Erdem GENÇ- BİR BİRA DAHA AZ - MORÖKÜZ - Blogcu
Hiç Türk gruplarının konserine gittiniz mi? Yurtdışından gelen gruplara alt grup oldukları konserleri demiyorum; grupların kendi adlarıyla çıktıkları konserlere. Ya da pek sık yapılmayan bu konserlere ne sıklıkla gidiyorsunuz?
Eminim, aranızda "Elimden geldiğince hepsine gidiyorum" diyenlerin sayısı yok denecek kadar azdır. Eminim, çünkü biliyorum. Her konsere gittiğimde kendi gözlerimle görüyorum. Grubu olan arkadaşlarımın demolarının satmadığından tahmin ediyorum.
Gerçi bedava bar konserlerine kayıtsız kalanların sayısı daha az. Ama konser sonrası "Ses sistemi kötüydü", "Millet karı, kız götürmeye gelmiş, izleyici tepkisizdi" gibi yorumlara da aşinayız.
Radyolardaki promosyonlarda ücretsiz dağıtılan demo CD'ler, dergiler için telefonlara koşanların sayısı o kadar fazla ki! Ama iş grubun demosuna para vermeye geldiğinde fazladan bir bardak birayı tercih ediyoruz. Niye?
Bedavaya, emeğe para ödememeye o kadar alıştık ki, sistem bizi buna o kadar uygun yetiştirdi ki, emeği bir değer görmekten uzaklaştık.
Neden arkadaşından ödünç almak veya internetten çekmek yerine para veresin? Neden sıcak yatağından k...ı kaldırıp o grubun konserine gidesin bu soğukta? Bir de üstüne para ödeyeceksin. Niye dergi satın alasın ki, nasıl olsa bir arkadaşın alır, biraz göz gezdirirsin..
Eğer böyle düşünüyorsan, neden ses sistemi kötüydü, neden daha az insan vardı, neden metal dinliyorum diye beni ikinci sınıf insan görüyorlar, diye soramazsın!
O grubun CD'sini alacaksın ki o grup her hafta yaptığı provalardan, boş geçen konserlerinden yılıp müziği bırakmayacak. Konsere gideceksin, biraz elini cebine atacaksın ki, iyi bir ses sisteminde müzik dinleyeceksin, işini bilen adamların çalıştığı iyi organizasyonlar göreceksin.
Dergini alacaksın, müziğini takip edeceksin, ilgileneceksin; ne oluyor ne bitiyor. Boş bir insan olmayacaksın sevdiğini söylediğin müzik hakkında.
Biraz daha çaba göstereceksin, fedakârlık edeceksin. Bir bira daha az içeceksin.

"Ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl
çıkar
karan-
lıklar
aydın-
lığa..."
Nazım HİKMET

Erdem GENÇ
(Metal Monster Dergisi, Yaz 2004 )
Not: Kısaltılmıştır.

23 Nisan 2007

Google 23 Nisan!

Google bugün com.tr kullanıcılarını 23 Nisan özel logosuyla karşıladı. Güzel bir jest ve başlangıç!

24 Mart 2007

20 Yıllık Heavy Metal Efsanesi: PENTAGRAM

Daha önce "kısaltılmış versiyon"u Dream Dergi'de yayınlanmış Pentagram yazım, Alternatif Süreç gazetesinde orijinal haliyle yayınlandı. Buyrunuz okuyunuz:
72.SAYI / 2.sayfa / 2/17/2007 / Haber Merkezi-ISTANBUL / Sanat-Kültür
Türkiye'de müzik yapmanın zorluğundan dem vurmayan müzisyen yoktur. Onlarca, yüzlerce grup arasından sıyrılıp da, yıllarca müziğinden taviz vermeden ayakta kalmak, ancak efsane gruplara has bir özelliktir ve ülkemizin yegane efsane heavy metal topluluğu Pentagram, ecnebi memleketlerde nam-ı diğer Mezarkabul, 20. Yıl konserlerini onu yıllardır yalnız bırakmayan eski ve yeni fanlarıyla kutluyor.
Devamı için tıklayın...

20 Mart 2007

TÜGAİD'ın dergisi Elegans'ta birinciliğimiz

:: Elegans ::
Ben bunu yazmamışım sanırım. TÜGİAD'ın YTÜ'de verdiği Girişimcilik eğitimlerinde EFE adlı takımımız TOT (Taste Of Turkey) projesiyle birinci olmuştu. Bu da TÜGİAD'ın yayın organı Elegans'ta yeralmıştı.
Yıldız Teknikliler Sertifika Aldı

Üniversite - sanayi işbirliğine en güzel örneklerden birini oluşturan TÜGİAD Girişimcilik Derslerinde Yıldız Teknik Üniversitesi işbirliği ile yapılan program tamamlanarak öğrencilere sertifikaları verildi. Dönem sonunda 4 gruba ayrılan öğrenciler “organik ürünler” konusunda yaptıkları sunumlarla başarı için yarıştılar. Öğrencilerin görülmeye değer bir heyecan ve özenle yaptıkları sunumlardan sonra TÜGİAD Girişimcilik Komisyonu tarafından yapılan değerlendirmenin sonuçları 6 Haziran’da Genel Merkezde yapılan törende açıklanarak öğrencilere sertifikaları verildi. Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri başarıyla tamamladıkları program sonrasında sertifikalarını Girişimcilik Komisyonu üyeleriyle birlikte kutladılar.

Girişimcilik Komisyonu Başkan Yardımcısı Bülent AHISKAL törende proje koordinatörü İrfan Kadir TANVER’e teşekkür sertifikası verdi.


Eser ÖZPUYLAT, Erdem GENÇ, Arzu ÇAKMAK, Hüseyin ÜNAL, İpek SİYİONARAN’dan oluşan ekip, yaptıkları sunumla birinci seçildi. Birinci ekip TÜGİAD Girişimcilik Komisyonu Başkanı Nurettin VAROL, proje koordinatörü İrfan Kadir TANVER ve Lütfü KÜÇÜK ile birlikte görülüyor.

9 Mart 2007

YouTube'a uygulanan erişim yasağı kaldırıldı

"Atatürk'e hakaret edilen video görüntüleriyle ilgili haberlerin basında yer alması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından erişim yasağı konulan YouTube'un erişim yasağı kalktı." Hürriyet


Bizi dünyaya bu kadar rezil edebilecek başka etkinlikleri olur mu bilmiyorum. Yunanlı'nın yaptığının etkisi sıfıra yakınken, bu bizi dünyaya rezil etti. Aynı zihniyet devam etmez umarım.

Müdürler ve Bebekler

Maille gelmiş, süpermiş.
>9 kadının 1 bebeği 1 ayda doğurabileceğini söyleyen kisiye PROJE MÜDÜRÜ denir.
>
>1 bebeğin 18 ayda ancak doğacağini söyleyen kisiye ÜRETIM MÜDÜRÜ denir
>
>Tek bir kadinin 1 ayda 9 bebek doğurabileceğini söyleyen kişiye PLANLAMA MÜDÜRÜ denir.
>
>Bebeğin uretim seklinin ille de yanlis olduğunu söyleyen kişiye KALITE MÜDÜRÜ denir
>
>Dunyada hic kadin ve erkek kalmasa o bebeği kendinin doğuracağını söyleyen kişiye PAZARLAMA MÜDÜRÜ denir
>
>1 kadından 1 bebegi 1 ayda doğurmasını bekleyen kişiye GENEL MÜDÜR denir.
>
>Bebek falan istemediğini söyleyen kişiye ise MÜŞTERİ denir

15 Şubat 2007

VIEWSONIC VG2230WM 22" 5ms WIDE SCREEN LCD MONİTÖR

En son monitörüme merhaba deyin! :) 1680x1050 çözünürlük, 4 tane 800x600 monitörü tek başına içine alacak kadar büyük. 5 ms yenileme hızı da güzel. Üzerindeki hoparlörü elbette Creative 4.1'imle değişmem ama cep telefonumu bağlayınca epey bir araç kiti görevi görüyor :) 19"ten sonra çok şey farketmez sanıyordum, yanılmışım. Gayet güzel. Yalnız bir ekran kartı upgrade'i gerekti: Ati Radeon 9200'de çalışmadı dijital çıkış. Analog görüntü kalitesi de sarmayınca mecburen ekran kartı temin edildi.

24, 27 ve 30 inçlik olanları da yakında piyasada olacakmış. Şimdiden iştahım kabardı ama bu gidişle masamın arkasından görünmeyeceğim :)

28 Ocak 2007

Soul Shred - Warchild (Live)

Arşivleri karıştırmaya devam ediyorum. Ekim 2003, Caravan Rock Bar konserimizin videosu tam da "neydik ne olduk" tadında :)

Bu arada yukarıdaki parça Dreams Have No Limits'te yok. Umarım yazın kaydedeceğimiz EP albümde olacak.

Bir de DHNL'den Resistance'ın foto klibi var:

Doğum Fotosu Çekiyor!

Hürriyet İK'da okudum. İlginç bir hizmet: Bebeğinizin doğumunu profesyonel bir fotoğrafçı çekiyor. Sitede harika fotoğraflar var. Ayrıca bir yaşına kadar her ay fotoğraf çekme, birinci doğum günü fotoğrafları vb gibi özel paketleri de var. Fiyatlar 400-900 YTL arasındaymış. Durumu iyi anne-babalara çok güzel hizmet :)

26 Ocak 2007

Soul Shred - Dreams Have No Limits

Soul Shred grubuyla 2002 yazında kaydettiğimiz, 2003 başında dağıtıp, 2004'te klavyenin katılımı ile tekrar düzenlediğimiz "Dreams Have No Limits" adlı kaydı internete yükledim. iPod gibi bir olay buldum ve o günleri yadedebileceğim bir hale getirdim. Buyrun tadını çıkarın :)

Play ile çalmaya başlayabilir, Next ile diğer parçaya geçebilirsiniz. Orta tuş ile parçanın tam adını ve uzunluğunu görebilirsiniz.
Toplam 8 parça var bu arada. Son parça favorim.
Kayıtlar iyi değil, elbette şimdiki performansım daha iyi; ama yine de güzel bir iş çıkarmışız gibi geliyor o zamanki şartlarımıza göre.

25 Ocak 2007

Iron Maiden Türkiye'ye Gelecek Vaadi

Geçenlerde Metal Monster'da görmüştüm bu resmi. Bugün Avrupa Yakası izlerken altyazıda "Mazot 1 YTL'ye inecek" ibaresini görünce tekrar aklıma geldi ve blog'a ekleyeyim dedim.
Eğer bu vaadi de gerçekten verirse Rockçı'lardan büyük oy potansiyeli olabilir. Rockçı deyip geçmeyin, bugüne bugün Eurovision'da Lordi'ye oy verenler kimlerdi sanıyorsunuz? :)

2 Ocak 2007

Annesi Mutfakta ve Internet TV'de!

Daha önce Melih, annesinin arkadaşlarının bloglarında işledikleri oyaları, yaptıkları yemekleri sergilerinden bahsetmişti de "oha falan" olmuştum. Şimdi ise tam bir bomba geldi!
Bir kızcağız, almış eline kamerayı annesini yemek yaparken çekiyor çatır çutur. Annesi de, 40 yıllık televizyonculara taş çıkarır şekilde anlatıyor hadiseyi. Kameraman kızımız ise "Aman tanrım, sayın seyirciler şu ahenge bakın" şeklinde programa bir interaktivite katmadan da duramıyor. Pek güzel, pek leziz olmuş aslında. İnterneti de Türkleştiriyoruz gün geçtikçe. Hadi hayırlısı. Bekle bizi AB!