27 Eylül 2009

Ricky

Fransız filmlerinin sanatsallığı ve konuların uzun uzadıya işlenmesi olayı mevzu bahis. Çok iyi değilse bu tarz filmler beni sarmaz aslında. Bienal'in etkisiyle olsa gerek, bu sahnelerin uzunluğunu fırsat bilerek kadrajı ve manevi derinliğini anlamaya çalışmaktan keyif aldım. Çok etkileyici sahneler de içeriyor, sıkıcı bölümler de.
Aslında bir kısa öyküden uyarlanmış; kısa film de olabilirmiş :) İlk bölümde odağımız Ricky adlı bebek değil. Daha çok aile olmaya çalışan, ama birçok sorun yaşayan anne-kız ile onların yanına yerleşen annenin erkek arkadaşının sorgulaması yapılıyor. İkinci bölümü aileye ve yapılarına iyice aşina olarak izlediğimizden gerçekleşen mucizenin inanılırlığı artıyor. Olayımız uçan bebek Ricky :)
Vizyondan sakin, etkinleyici bir Avrupa filmi beklentiniz varsa Ricky doğru seçim olacaktır.

Filmin Özeti: François Ozon'un, 2007'de çektiği feminist melodram Angel'dan sonraki bu ilk uzun metrajlı filmi, hayata dair bir hikâye. Alelade bir kadın olan Katie ile yine alelade bir adam olan Paco tanışır ve sanki sihirli bir değnek değmişçesine bir mucize gerçekleşir: Âşık olurlar. Aşklarının meyvesi daha da olağanüstüdür: Ricky adında müthiş bir bebek. İngiliz yazar Rose Tremain'in Moth adlı kısa öyküsünden uyarlanan film, Ozon'un tabiriyle gerilim, bilim-kurgu, komedi ve masal türlerinin öğelerini bir araya getiriyor.

Hiç yorum yok: