3 Mayıs 2009

Bodrum Bodrum

“Nasıl anlatsam? Nerden başlasam?” diye başlayan MFÖ’nün unutulmaz parçasının esin kaynağı Bodrum’daydım geçtiğimiz hafta. Liderlik, Deneyim ve Olanak Yaratma’nın kısaltılmasından oluşan, uluslarası Lions örgütünün, 28 yaşın altındakilere özel oluşumu olan Leo ile birlikteydim.

Leoların tamamı üniversite öğrencisi veya mezunu. Yılda iki kere tüm Türkiye Leo’ları “forum” denilen organizasyonlarda bir araya geliyorlar. Genel olarak eğlenirken kendilerini geliştiyorlar ve topluma “hizmet” ediyorlar. Bunu da genellikle doğrudan bağış olarak değil de bizzat kendileri çalışarak yapmayı tercih ediyorlar. Örneğin bir okul boyanacaksa, Leolar kolları sıvıyor ve badanalamaya başlıyorlar (yazması söylemesinden kolay :). Ya da bir kütüphane kurulacaksa, önce bağış kampanyasıyla kütüphane topluyorlar, kitaplıkların oluşturulmasından yeni kitapların seçilip alınmasına her aşamada yeralıyorlar.

Maddi kısım ise genellikle “gelir getirici aktivite” dedikleri çalışmalarla oluyor. Partiler, film gösterimleri, konserler gibi eğlenceli etkinliklerle topladıkları paralar yukarıda bahsettiğim işlere harcanıyor.

Dediğim gibi yılda iki kere toplanıyorlar: Birinin adı Forum, diğerininki Preforum. Preforum genellikle yılsonuna doğru oluyor ve asıl Forum’a hazırlık niteliğinde adlandırılsa da, kendi çapında efsaneleşmiş organizasyonlar var. Örneğin bu yılki, Kasım ayında Gaziantep’te yapılacak.

23-26 Nisan arasında gerçekleşen Forum Bodrum için Turgutreis’teki La Blanche Hotel seçilmişti. Aslında forumun 22’sinde başladığı da söylenebilir; çünkü “forum otobüste başlar” diye bir deyişleri var. Gece 9’da başlayan yolculuk epey şen şakrak geçti ve yorulan bünyeler son deparını vapurda turlamayla attıktan sonra yavaş yavaş otobüse bir sessizlik çöktü.

Öğlene doğru otele varılmasıyla (e mesafe uzun, bir de yolda alınan içecekler sayesinde verilen bir sürü mola da olunca yol zaman aldı tabi :) odaya yerleşen herkesin kazınan midesini bir yemek telaşı sardı. Yemeğin ardından dağıtılan Atatürk fotoğrafı baskılı tişörtlerle, Lions’ların da katılımıyla Atatürk Meydanı’na marşlı coşkulu bir 23 Nisan yürüyüşü gerçekleştirildi. Çok güzeldi.

La Blanche Hotel, Bodrum'un geleneksel evlerinin mimarisini beş yıldız otel konseptiyle birleşiyor. Ortasında da 200-250 metrelik uzunca bir de havuz var. Herşey dahil konseptini –hele ki sen buna yabancı içkileri dahil etme gafletinde de bulunmuşsan- en başta ben olmak üzere tüm katılımcılar dört gün boyunca su istimal etti. Ama içkilerde komik bir hadise vardı: Her ünlü markanın şişesi, tasarımı, hatta fontu bile aynı olan "çakma"sı :) Örneğin Bailey's yerine Holiday's, Malibu yerine Tropica... Lezzetleri de şişeler kadar başarılı olduğundan pek şikayet eden yoktu.

Geceleri diskoydu, karaoke partileriydi; gündüzleri havuzuydu, spasıydı, Türk kahvesi keyfiydi derken günler çabucak ilerledi. Ayrıca gün içinde yapılan atölye çalışmaları (aikido, dalgıçlık, mutfak...), Leolympics denilen spor yarışmalarıyla dolu dolu zaman geçirdik.

Üçüncü günün gecesi, gala gecesiydi ve T Band sahne aldı. Yerli yabancı birçok parçayla dinleyenleri coşturdular. Eğlenceyle geçen dört günün sonunda ise herkesin yüzünde mutluluk vardı. Farklı üniversitelerden, farklı şehirlerden gelen yüzlerce Leo, birlikte oldukça keyifli günler geçirmiş; mini tatilin tatlı yorgunluğuyla otobüslere binerek evlerinin yolunu tutmuşlardı.

PS: Otobüsler de epey keyifli geçiyor. "Kaç koyun?", "Vampir ve Köylü" gibi eğlenceli oyunların yanında "Sayko" gibi oyunlar hakikaten insanları "saykoya" bağlatıyor :)



Hiç yorum yok: